26 Mayıs 2012 Cumartesi

Estetica Mayıs Albümü 2012

ESTETICA Mayıs 2012 sayısında birbirinden özel saç tasarımları Türkiye'nin seçkin kuaför salonlarıyla buluşuyor.

Galalar, mezuniyet törenleri, kutlamalar ve düğünlerin vazgeçilmezi topuzlar ve güncel saç tasarımları özel renkleriyle ışıldıyor.

Ülkemizden MM Bahçecik Artistik Ekibi'nin son koleksiyonunun süslediği kapağı, özel topuz tasarımlarıyla Mehmet Tatlı Akademi çalışmalarının yanısıra Hollanda'dan Yeliz Kaya'ya ait özel tasarımların yer aldığı bu özel albüm toplam 100 sayfa. 

Birbirinden güzel saç tasarımlarının profesyonel fotoğrafçılarla buluşmasına tanıklık eden her bir sayfada ayrı bir tarz bulacaksınız.

20 Mayıs 2012 Pazar

"Salonlarımızla Birlikte Büyümeliyiz..."

Konuğumuz L’Oréal Professionnel Ürünler Bölüm Direktörü Sertaç Önen.
Estetica: Uzun zamandır gerçekleştirmek istediğimiz bu röportaj için bir araya geldiğimiz Sertaç Önen ile sektörü, gelişmeyi, yeni ürünleri konuştuk. Özellikle Inoa lansmanından sonra neler oldu sorusunun cevabını isterken, aslında paylaşılacak pek çok önemli konuda ardı ardına geldi.
Sertaç Önen: Inoa’dan sonra neler oldu derken aslında kriz sonrası neler oldu, buna bakmak gerekecek. Nitekim kriz öncesi yeniden yapılandırdığımız organizasyonel değişikliğimizin meyvelerini 2010 ve 2011’de topladık. 2009 yılından önce satış kanallarımıza ve önceliklerimizin belirlenmesine yönelik  gerçekleştirdiğimiz yeniden yapılandırmanın ardından 2010 yılındaki Inoa lansmanı gerek L’Oréal Professionnel gerekse de profesyonel ürünler bölümü açısından adeta bir dönüm noktası oldu. Çünkü Inoa sadece bir boya veya yeni bir renklendirme enstrümanı değil, aynı zamanda teknolojik bir devrim. Pazar olarak tüketiciye yenilikten, teknolojiden en fazla bahsetmemiz gereken bir dönemdi. Bu amaçla tüm Türkiye’yi gezerek hem Inoa lansmanını yaptık hem de kriz döneminde bundan nasıl faydalanabileceğimizi ve teknolojik gücünü anlattık. En önemlisi de TV reklamlarıyla destekleyeceğimizi anlattık. 2008 yılında ne öngördüysek hepsi beklediğimiz gibi gerçekleşti.

Estetica: Rakamlar paylaşabilir misiniz?
Sertaç Önen: Pazar büyümesinin üzerinde büyüdüğümüzü öngörüyoruz. Nitekim bölümümüz  2010-2011 toplamında %40’ın üzerinde büyüdü. Bu çok ciddi bir rakam. Pek çok farklı sektörle karşılaştırdığımızda bizim gibi oturmuş bir sektörde bu rakamların çok ciddi rakamlar olduğunu söyleyebiliriz.
Bu büyüme tabii ki sadece Inoa destekli L’Oréal Professionnel  ürünleri ile değil, diğer markalarımızın da katkısıyla gerçekleşti.  Kérastase geçen yıl yüzdesel olarak en hızlı büyüyen markamız oldu. Matrix ise başlı başına bir başarı hikayesi ki 5 senede 5 kat büyümeden söz ediyorum. Matrix’i son iki yılla değerlendirmemek lazım. Çünkü sektörde ister eski, ister yeni marka lansmanlarının ve bunun sürekliliğinin çok başarılı olamadığını görüyoruz. Bu noktada Matrix, gerçekten bir büyüme oranına sahip oldu ki pazarın büyümesi genelde tek haneli. Matrix bugün 10 distribütörü ve 40’ı aşan satış ekibiyle çok ciddi bir güç haline dönüşmüş durumda.

Estetica: Peki, bu büyüme devam edecek mi?
Sertaç Önen: Bu noktada pazara bakış açısı önemli. Bugün pazarda son 20 yıldan bu yana çok ciddi bir L’Oréal algısı görürüz. Gittiğiniz salonların çok büyük bir çoğunluğu “biz eğitimi, biz büyümeyi L’Oréal ile gördük “derler. Bu bizim DNA’mızda olan bir şey. Biz mutlaka müşterilerimizle, salonlarımızla birlikte büyümeliyiz. Özellikle LOréal’in 100.yılıyla aynı döneme denk gelen Inoa lansman toplantılarında ve kuaför dostlarımızla birlikte katıldığımız L’Oréal 100. yıl etkinliklerinde de beraberdik ve L’Oréal’ in 100 yıl önceki ilk müşterilerinin kuaförler olduğunu da gördük. Bu şirketin olmazsa olmazından bahsediyoruz.
Son 5 yılda ekiplerimizi %50 büyüttük. Buna distribütörlerimizi de eklersek 2 kat büyüdüğümüzü söyleyebiliriz. Eğitim ekipleri ise 4 kat üzerinde  büyümüş durumda.
Bunlar son derece önemli rakamlar. Aslında bu ister imaj, ister eğitim açısından olsun lider bir firmanın kendi bakış açısını geliştirerek kendi pazarını ve müşterilerini nasıl büyütebileceğini göstermesi bakımından önem taşıyor.

Estetica: Eğitimde neler var?
Sertaç Önen: Eğitim konusunda dikkat çekici rakamlar vereceğim. Son iki senede markalarımızın toplamında 20.000’in üzerinde kuaföre ulaşmış ve eğitim vermişiz. Bu rakamın içinde ustalar, kalfalar ve salon içi eğitimlerde kimi zaman çıraklar dahi var. Kısaca sadece ekip sayımızın artmasına paralel olarak eğitim ve katılımcı sayımız da artıyor. Buda verdiğimiz önemin ve isteğimizin bir göstergesi ki eğitimleri 3 farklı başlıklar altında gerçekleştiriyorduk. Zanaat, sanat ve işletmecilik başlıkları altındaki eğitimlerle salonlarımızı destekliyoruz. Kérastase’ ta eğitim ve iş geliştirme bölümümüzü yeniden yapılandırdık.  İçimizden deneyimli bir arkadaşımızı pazar geliştirme bölümünü kurma konusunda görevlendirdik. Dikkat ederseniz iş geliştirme değil, pazar geliştirme. Nitekim lider bir marka olduğunuzu söylüyorsanız sadece işi geliştirmek, işi büyütmek yetmez. Lider bir firma olarak pazarı büyütme sorumluluğumuz da bulunuyor. Bu sorumluluk kendini farklı projelerle gösterir.  Önümüzdeki dönemde çok sıkı ve ses getirecek projelerimiz var.
 
Estetica: Sektöre ne tür yeni projeler sunacaksınız?
Sertaç Önen: Projelerimizi tabii ki önceliklendiriyoruz. Bu projelerden bir tanesi bundan iki sene önce Ankara, İstanbul ve İzmir’de başlattığımız Pazar araştırmasıydı. Özel bir araştırma şirketi ile sokak sokak dolaşarak salonlar üzerine çalışma yaptık ve bilgi bankası oluşturduk. Kaç koltukla, kaç çalışanla hizmet veriyorlar, hangi markaları bulunduruyorlar, fiyat yapıları nasıl gibi soruların cevaplarını aldık. Bu soruların cevaplarını hem satış hem de eğitim ekiplerimizle paylaşarak salonların ihtiyaçlarına nasıl cevap verebileceğimize ilişkin planlarımızı oluşturduk.
Bir diğer önemli bir projemiz ise İzmir’de gerçekleşecek. Bu proje bir pilot proje. Büyükşehirler arasından İzmir’i daha kolay harekete geçebileceğimiz   ve sonuç aldıktan sonra diğer şehirlerde uygulayabilmek için seçtik.  Bu amaçla  ciddi araştırmalar yaptık ve 900 farklı salon müşterisi kadınla görüştük. Salonlardan ne beklediklerini ve memnuniyetlerini tespit ettik. Bu çalışmalar sonucunda karşımıza çıkan üç konu üzerinde eğitimler hazırladık ve eğitimlerin yapılması için özel bir eğitim şirketi ile anlaştık. Bu konu için özel seçilen Halkla İlişkiler şirketi ise projenin tanıtımı için çalışıyor olacak.  Buradaki hedefimiz kuaförlüğün genel standartlarını yükseltmek ki sadece çalıştığımız salonlar değil, katılmak isteyen tüm salonlar bu proje kapsamına giriyor. Hijyen, İletişim ve Salon Ortamı başlıklı 3 öne çıkan konu katılımcılarla paylaşılacak.
Diğer taraftan şirket olarak her iki yılda bir 2500 kadınla Türkiye’nin 8 ilinde yaptırdığımız özel bir araştırmamız bulunuyor. Türkiye’deki kadınların kullanım alışkanlarını anlamamıza yarayan bu araştırma sonucunda hangi ürünleri, hangi sıklıkla kullandıklarını, neler beklediklerini, hangi hizmetleri aldıklarını öğreniyoruz.

Estetica: Son derece yoğun çalışmalar ve maliyeti de yüksek projeler söz konusu.
Sertaç Önen: Evet, doğru. Ancak “liderim” diyorsanız, pazarı geliştirmek ve tüketiciyi daha iyi anlamak için her türlü aracı kullanmak zorundasınız ve doğal olarak yapılan cironun çok önemli bir bölümü bu tür çalışmalara, projelere harcanıyor.  Bu noktada şirketimizin kuaförden aldığını kuaföre daha fazla verme eğiliminde olan bir şirket olduğunu düşünüyorum. Bu kimi zaman eğitimlerle, kimi zaman tüketiciyi salonlara çekmek için reklamla olabilir ki ilk bant reklamı Matrix  markamız ile gerçekleştirdik. Ardından Inoa TV reklamları geldi ki bu reklamların sağladığı katkıyı salonlarımızdan hala duyabiliyoruz.

Estetica: Inoa’nın ilk lansmanı sırasında kullandığınız “devrim” sloganı gerçek oldu diyebilir miyiz?
Sertaç Önen: Evet, bu gerçekleşti ve gerçekleştirmeye devam edecek ki sırada Inoa-2 bulunuyor. Nisan ayı başından itibaren zaten çok ileride olan teknolojik avantajı daha da öteye taşıyan, kullanım kolaylığı sağlayan, performansı arttıran yeni Inoa’yı 60 ml’lik ambalajlarda birebir karıştırma imkanı vererek sunuyoruz.  Yine TV reklamları ile destekleyeceğiz. Yine ilk lansmanda yarattığımız o büyük etkiyi ve hatta daha fazlasını gerçekleştiriyor olacağız. Nitekim Inoa’yı tamamlayıcı ürünler olan Inoa Color Care serisi de aynı  zamanda salonlarda yerini alacak.

Estetica: Sadece pazarda, ekiplerde ve ürünlerde değil mekanda da değişiklik oldu.
Sertaç Önen: Aktif olarak çalışan iki akademimiz bulunuyor. Biri Levent’teki Matrix Akademi diğeri ise şirketimizin akıllı binalara taşınmasının ardından kuaförlerin daha kolay ulaşabilecekleri bir yer olan Fulya Tower Side’da taşınan L’Oréal Akademi. Daha modern, gün ışığı alabilen, alt katta pratik üst katta teorik eğitimlerin verildiği, markamızın yeni iletişim diline uygun bir mimariye sahip bir mekana geçtik.

Estetica: Geçtiğimiz yıl ses getiren bir Matrix ve Eda Taşpınar projesi de vardı.
Sertaç Önen: Bu çalışmanın farklı bir versiyonu 2009 yılında Şebnem Dönmez ile gerçekleşmişti. 2011 yılında ise Matrix ve Eda Taşpınar ile Image Maker projesi Ankara, Antalya, İstanbul ve İzmir’deki salonlarımızda gerçekleşti. Bu proje yine özel bir popüler isimle bu yıl da devam edecek. 

Estetica: Bu projenin hedefi yine salonlara tüketicileri çekmek diyebilir miyiz?
Sertaç Önen: Salonları ziyaret sıklığını arttırma konusunda kuaförlerin olduğu kadar lider firmaların üzerine de düşen sorumluluklar var. Kuaförlerin kendi pazarlarıyla ilgili pozitif enerjilerinin ve harekete geçmek için isteklerinin olması lazım. Bizimde onlara harekete geçtiklerinde onlara pozitif kazanç sağlayabilecekleri, ivme kazanacakları platformlar yaratmamız gerekiyor. Yukarıda anlattığım ve önümüzdeki dönemde göreceğiniz yeni projelerin hedefi bu. Salonların farkını, katma değerini tüketiciye anlatmak, daha fazla tüketiciyi salonlara çekmek,  salonlara çektiğimiz tüketicilere daha fazla servis satabilmek , daha etkili servisler satarak onları sadık hale getirmek.  İşte bu, büyük firma olmanın getirdiği sorumluluktur. Aksi taktirde, sadece ürün satmak, ürünleri daha yüksek iskontoyla satmak değildir. Bizim anlayışımıza ve şirket DNA’mıza göre büyük firma olmak salonların işlerini geliştirme yönünde daha yüksek yatırım yapmak demektir.

Estetica: Masayı dolduran yeni ürünler hakkında neler söyleyeceksiniz?
Sertaç Önen: Sadece L’Oréal Professionnel bünyesinde Inoa’da değil, diğer markalarda da yeni ürün lansmanlarımız oldu. Örneğin Kérastase’ da Elixir Ultime ki L’Oréal önderliğinde öne çıkan bir bakım yağı kategorisi oldu. Öyle ki L’Oréal bugün dünyada her 5 saniyede yağlı bazlı bir ürün satıyor. L’Oréal Professionnel’de Mythic Oil, Matrix’te de Yağın Mucizesi lanse edildi. Chroma Care serisi hem formül hem de ambalaj olarak yenilendi. Biolage’da renk bakım serisi yenilendi. Kérastase ile yüze yakın salonda fiziki olarak teşhis merkezleri kurduk ve Kérastase ile Salon Privilége programını başlatıyoruz. Hedefimiz katılan salonlardaki gelişimi %40 oranında arttırmak.
Matrix’in sunduğu mucize 5’li paketi ile 5 farklı yıldız ürünü barındıran ürün seti bakım servisi sunamayan salonlara mükemmel bir imkan sunuyor.
Gördüğünüz gibi pek çok yeni proje, pek çok yeni ürün, ve kampanya ile son iki yılda gerçekleştirdiğimiz büyümeyi katlayarak arttırmak ve salonlarımıza katma değer sağlamak.

Estetica: Uzun yıllardır sektördesiniz ve sektörü yakından tanıyorsunuz. Bu röportaj aracılığıyla sektöre mesajınızı öğrenebilir miyiz?
Sertaç Önen: Evet, 7 yıldan bu yana sektördeyim. Mesajım marka mesajımızla örtüşecektir. Bizim onlardan beklentimiz tabii ki bize güvenmeleri. Bu markalar onlarla iyi zamanlarda olduğu gibi kötü zamanlarda da ortaklık yaptı. Zor zamanlarda pazara en büyük desteği vermeye çalıştı. Ancak ben bu pazarın ne olursa olsun kuaförlerin gayretleriyle gelişebileceğine büyüyebileceğine inanıyorum. Salonlarda hala yapacak çok şey var. “Ben salonumda her şeyi yaptım. Benim çalışanlarım her türlü eğitimi aldı. Artık yapacak bir şeyimiz yok.” diyenler aslında yapacak çok şeyi olan salonlar. Bu doğrultuda bizimle senelerdir ortaklık yapan salonlara çok teşekkür etmek istiyorum. Onlardan çok ciddi bir enerji alıyoruz ve enerji vermeye çalışıyoruz. Henüz bizimle çalışmayanlara da ulaşmaya gayret ediyoruz. Ancak bu bir ortaklıksa bizim üzerimize düşenler olduğu gibi onların da üzerine düşenler var. Biz elimizden geleni yapmaya hazırız. Onlarında sektörlerine yatırım yapmalarını, sektörlerini geliştirmeyi en az kendi cirolarını geliştirmek kadar önemsemeleri gerektiğini düşünüyorum.


Bu röportaj ve fotoğraflar Estetica Türkiye Dergisi Nisan-Mayıs 2012 sayısında yayınlanmıştır. İzinsiz kullanılamaz.